25 Haziran 2013 Salı

Efsane "8"...Fredrik Ljungberg!

Futbol dünyası onu “Ljunga” olarak bilir. Aykırı tarzı, ilginç dövmeleri ve dikkat çeken saçlarıyla İsveç’in milenyuma hediyesidir Fredrik Ljungberg…

1998-2007 yılları arasında Arsenal’de forma giyen Fredrik Ljungberg, kariyerinin en parlak günlerini Arsene Wenger’e borçlu belki de. Özellikle de 2001-02 ve 2003-04 sezonlarında gelen ve yıllardır özlemi çekilen şampiyonluğun en önemli isimlerinden biriydi Ljungberg.
Kuzey Avrupa’nın yetiştirdiği en iyi hücum oyuncularından biriydi. Hırsı ve tekniği ile Premier Lig’in en iyi kanat oyuncuları arasında yerini alırdı her sezon. Özellikle Henry, Bergkamp ve Pires’li hücum hattını tamamlayan en önemli isimdi Fredrik Ljungberg. 1998 yılında 3 milyon sterlin ile dönemin en pahalı İsveçlisiydi Ljunga.
Özellikle hırslı futbolu onu Arsene Wenger’in değişilmez ismi yaptı. Kariyerinin en önemli yıllarını sırtındaki “8” numara ile Londra’da yaşasa da 2007 yılından sonra Arsenal’den ayrılıp seyyah futbolcular kervanına katılması onu bizden uzaklaştırdı. O süratli ve agresif futbolunu gittiği hiçbir takımda sergileyemedi. Hayal kırıklığı olan Amerika ve Japonya maceralarının yanına Celtic ve West Ham United kariyerini de ekleyen Fredrik Ljungberg, kariyerine nokta koyduğunda sadece Arsenal’deki günleriyle anılır oldu. 2007 öncesindeki görkemli kariyerinin hatrına son yıllarını göz ardı edersek; Fredrik Ljungberg için son 15 yılın en iyi kanat oyuncularından biri diyebiliriz.



Ljungberg; sansasyonel futbolu, çalkantılı özel hayatı ve ilginç tarzıyla her zaman ilgi odağı oldu. Magazin basınının en sevdiği isim olan Ljungberg, bir çok firmanın da sponsorluğunda her zaman göz önündeydi. Zaman zaman dikkat çekici çıkışları bulunan Fredrik Ljungberg, İsveç Milli Takımı ve Arsenal’in görkemli tarihinde yerini şimdiden aldı. Futbolu bırakması sessiz sedasız olsa da, sevenlerindeki etkisi yıkıcıydı…
Aslında dış görünüşü sebebiyle çok fazla seveni olmasa da oynadığı futbolla hep bunu yıkmaya çalıştı Fredrik Ljungberg.

23 Haziran 2013 Pazar

Messi'nin panzehiri "Santos Laboratuvarı"nda üretildi: Neymar..

Güney Amerika futbolu deyince; akla Brezilya ve Arjantin gelir...Ezeli rekabet-ebedi dostluk edebiyatının okyanus ötesi milli takım örneklemesidir. Bu iki dünya devi Maradona-Pele rekabetini sürdürürken; Arjantin "Messi" atılımıyla bir adım öne geçmişti ki "Neymar" cevabı gecikmedi Sambacılardan... Dünyayı kasıp kavuran "Messi" hastalığının panzehiri "Santos Laboratuvarın"da üretildi..NEYMAR!



Ronaldinho ve özellikle de Ronaldo'dan sonra "yıldız" boşluğu yaşayan Brezilya, Neymar ile rahatladı. Neymar'ın varlığının kağıt üzerindeki avantajının tadını çıkarıyorlar. 2013 Konfederasyon Kupası'ndaki performansıyla şimdiden 2014 Brezilya'ya inceden inceden mesajlarını veren Neymar, bu sıralar zor günler geçiren ülkesinin gurur kaynağı oluyor. En azından Buffon böyle düşünüyor olmalı! Tek eksiği fiziksel kapasite olan bu top cambazının karnesi "pekiyi"lerle dolu... Güney Amerika futbol dengelerini "dengeleyen" bu yaramaz çocuk, Pele'nin tahtını sallar mı bilemeyiz ama Messi'ninkini salladığı kesin...

Neymar'ın bu yaz Santos'a olan borcunu ödediğini düşünmesi ve Barcelona'ya transfer olması Avrupalı futbol severleri heyecanlandırdı. Şampiyonlar Ligi ve La Liga'yı iple çektiğimiz bu günlerde görünen o ki milli takım düzeyinde ezeli rakibi Messi ile beraber büyük ihtimalle kupa canavarları olacaklar. İki spekteküler futbolcunun bir arada neler yapacağı, sisteme uyup uymayacağı ispanyol halkının derdi ola dursun, bizim TV kumandalarımız hazır bile...