14 Ocak 2014 Salı

O, Ruben CastrO!

La Liga’daki onca yıldızın arasında Ruben Castro’nun yüzüne kimse bakmıyor ama aslında o ligin en yeteneklilerinden biri… Tek kusuru, biraz geç kalmak ve dalgalanan performanslar!

Futbol hafızası iyi olanlar onu Ekim 2001’den hatırlar. Las Palmas’ın Real Madrid’i 4-2 yendiği maçta 2 golle yıldızlaşan bir genç vardı; hak ettiği değeri çok sonradan kazanmış bir matador, Ruben Castro Martin… Kanarya Adaları’nda doğan ve bir çok takımda oynamış bir gezgin. Son durak Real Betis ve burada işler iyi gidiyor. Ruben için kariyerinde Real Betis’in yeri bambaşka…

Betis’e uzanan yol…

Ruben Castro milenyumun başlarında futbol dünyasına kendini Las Palmas ile tanıttı. Özellikle sağ ayağını üst düzeyde kullanması zamanla onu mevkidaşlarından ayırdı. Las Palmas’ın 2. Lig’de yer aldığı dönemde 22 golle ligin gol kralı oldu. Ruben Castro’nun Las Palmas’taki başarılı bireysel performansını 36 golle süslemesi Deportivo’nun radarına girmesine yetti de arttı bile. 2004 yazında Kanarya Adaları’na elveda derken, Riazor’a merhaba dedi. Ancak Deportivo kariyeri daha çok “kiralık” sezonlarla geçti. Sırasıyla Albacete, Racing Santander,Gimnastic, Huesca ve Rayo Vallecano’daki kiralık sezonları Ruben’i kariyer olarak bir hayli geriletti. Belki oyun anlamında tecrübe kazandı ama bir türlü istediği vitrini yakalayamadı. Özellikle çok istediği milli takım formasını U-21 düzeyinin üstünde bir türlü giyemedi.

Real Betis ile yakalanan çıkış

2010 Ağustos’u Ruben Castro için önemli bir dönemeç oldu. Deportivo’dan Real Betis’e 1,7 milyon euro bonservis bedeli ile geçen Ruben; Emana ve Molina ile beraber takımı 2.ligden La Liga’ya taşıdı. Bu parlak sezonu attığı 27 golle tamamlayan Ruben Castro; artık La Liga için daha güçlü ve hazırdı. Geçen sezonu 18 golle tamamlayan Ruben Castro son 3 yıldır takımın en golcü ismi. Real Betis ile istikrarı ve istediği vitrini geç de olsa yakaladı. Ruben Castro La Liga gibi zorlu bir ligde kendini göstermeyi başarmış 32 yaşındaki bir “kurt” artık. Bugünlerde tek derdi; milli takım seçimlerinde göz ardı edilmesi. Bir röportajında “Milli takım bir rüya ve orda duruyor, bunun için gol atmaya devam etmeli ve şansımı beklemeliyim” diyerek içini döküyor. Belki de dünyanın en iyi milli takımına girmek çok kolay değildir. Yine de son yıllarda  maç başına attığı gol ortalaması ile David Villa, Pedro ve Fernando Torres gibi mevkidaşlarının çok önünde olan Ruben Castro’ya haksızlık yapıldığı da söylenebilir.


 

Real Betis ile çıktığı 135 maçta 72 gol atmış olması onun en önemli mental avantajı. Bu güven Ruben’in agresifliği ve yenilgiye tahammülsüzlüğü ile birleşince rakipler için tehlikeli bir oyuncu ortaya çıkıyor. Özellikle derinlemesine atılan toplar ve karambollerdeki golü koklama yeteneği tecrübesiyle birleşince gol atmak çok da zor olmasa gerek. Zaman zaman yüzde seksenlere varan başarılı pas yüzdesi de Betis hücumlarındaki kombinasyonları arttıran bir etken. Ruben Castro’nun ilk bakışta göze çarpan en önemli eksiği ise defansif forvet özelliğini pek taşımaması. Açıkçası bu yaştan sonra da taşıması zor görünüyor. Genelde kısa paslar ve verkaçlar ile ceza sahasındaki etkinliğini arttıran Ruben Castro şimdiden Betis tarihine geçmiş durumda. Bir röportajda 2012’nin kariyerinin en iyi yılı olduğu belirten Ruben, hala milli takım için buruk bir beklenti içinde...



Şimdiden Brezilyalı Ricardo Oliveira’yı unutturan Ruben, La Liga’da Lionel Messi ve Cristiano Ronaldo gibi 1. sınıf golcüler kadar olmasa da geriye kalanların arasında belki de en iyilerinden. La Liga'da forma giymiş olan Roberto Soldado, Alvaro Negredo, Fernando Llorente, Diego Costa Pedro ve David Villa gibi mevkidaşlarının arasında ilk göze çarpanlardan biri Ruben Castro!

Bu sezon sadece "1" gol atmış olmasını bir "iş kazası" olarak görüp ileriye umutla bakmak bize düşen görev galiba...Çünkü ne olursa olsun O, Ruben Castr'O!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder