30 Aralık 2012 Pazar

Bir zamanlar Arsenal; Highburry büyüsü...

2003-2004 yılında yenilgisiz şampiyon olan Arsenal takımı, hala ulaşılmaz..

"Lehmann-Lauren-Campbell-Toure-A.Cole-Ljungberg-Vieira-Gilberto-Pires-Bergkamp-Henry"

Yukarıdaki 11 ve Arsene Wenger kurnazlığı o sezon fırtına gibi esen bir Arsenal'i sahneye koymuştu. Bir dinamo gibi çalışan orta sahası, taş gibi defansı ve leblebici forvetleriyle yıla damgasını vurdu. Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea engeline kadar çeyrek finale başarıyla yürüdüler. O sezon temmuz ayında Beşiktaş ile yaptıkları hazırlık maçını da 1-0 kazanmış olmaları ayrı bir detay. Highburry'nin büyülü seyirci desteği Arsenal'i dönemin en iyi, en tempolu futbolunu oynayan takımı kıldı. Belki de ekonomik olarak yeni stad projesi çok mantıklıydı ama sportif başarılarını Highburry'e gömdüklerini çok sonradan gördüler...



Thierry Henry ve Bergkamp'lı hücum hattı o sezon çok spekteküler gollere imza attı. Özellikle bu iki yıldızın sağ ayak içleriyle uzak kale direğine gönderdikleri plaseler jeneriklere bolca malzeme olmuştu. Orta sahadan gelen destekle beraber Henry'nin 30 golle ligi tamamlaması kaçınılmaz oldu. Yaklaşık 38.000 kapasiteli Highburry; günümüze kadar olan başarı açlığını en azından o sene bir hayli gidermişti. 2003-2004'te ligi domine eden Arsenal 11 puan farkla şampiyonluğa koştu. Her maçta futbolunun üstüne koyarak adada büyülü bir masala imza attı. Haklı şampiyonluklarını doyasıya kutlamak ise işin en kolay kısmydı.



Şampiyonlar Ligi'nde ilk maçta kendi evinde inter'e 0-3 yenildiği maçtan sonra çıkan homurtular grubun 5.haftasındaki 5-1'lik deplasmandaki İnter galibiyetinde bıçak gibi kesildi.Grup liderliği ve Celta Vigo'lu son 16 turundan sonra, çeyrek finaldeki Chelsea maçları sezonun en sıkı maçlarına ve Arsenal taraftarının hüznüne sahne oldu. Özellikle de Highburry'deki 2-1'lik rövanş mağlubiyeti...

Son yıllardaki futbolcu ihracatıyla düşüşe geçen Arsenal, Arsene Wenger'in şapkadan tavşan çıkarmasını bekler oldu.

Dün akşamki 7-3'lük Newcastle galibiyeti tavşanın kulakları mıydı acaba?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder